Üstün Zekalı ve Normal Öğrencilerin Algılanan Akademik Öz-Yeterliklerinin Karşılaştırılması

Üstün Zekalı ve Normal Öğrencilerin Algılanan Akademik Öz-Yeterliklerinin Karşılaştırılması

Özgen Aksoy’ un Üstün Zekalılar Eğitimi ve Yaratıcılık Dergisi’nde yayınlanan makalesini paylaşıyorum.

Özet

Bu çalışmanın amacı üstün yetenekli öğrencilerle normal öğrencilerin akademik öz-yeterlik algılarının karşılaştırılmasıdır. Tarama modelinde yapılan çalışmada, örneklem olarak üstün yetenekli öğrencilerin eğitim gördüğü İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi’nden 45 üstün yetenekli öğrenci ile İstanbul’un farklı bölgelerinden üç okuldan 77 normal öğrenci belirlenmiştir. Algılanan Akademik Öz-yeterlik Ölçeği (Jinks & Morgan, 1999) veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS programında yüzde, frekans ve t-testi gibi istatistik hesaplamalarla analiz edilmiştir.

Araştırma sonucunda üstün yetenekli öğrencileri ve normal öğrencilerin akademik öz-yeterlik algıları arasında anlamlı farklılaşmanın olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler

üstün zekalı öğrenci, akademik öz-yeterlik

Öz-yeterlik üzerine yapılan araştırmalar, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1970’li yılların sonlarında Albert Bandura’nın çeşitli fobilere sahip bireylere yaptığı terapi çalışmalarıyla başlamıştır. Yılan ve köpek gibi hayvanlar tarafından ısırılma fobisi olan bireylerin korkularıyla başa çıkabilmelerine yönelik terapi seansları sırasında Bandura (1977) bazı bireylerin ne kadar istekli olsalar dahi korkularını yenemediklerini görmüştür. Bandura gözlemleri neticesinde farklı terapi sonuçlarının ortaya çıkmasının kişilerin başarılı olabileceklerine dair algılarındaki farklılaşmadan kaynaklandığı kanaatine varmıştır. Sahip olunan beceriler ve öğrenilmiş stratejiler, kişinin bunları uygun koşullar altında kullanmaya ilişkin inancı olmadığı müddetçe işlevsel olmayacaktır (Bandura, 1997).

Öz yeterlilik kişinin var olan becerileri değil, bu becerilerle farklı koşullar altında ne yapabileceğine ilişkin inancıdır. Kuvvetli bir öz yeterlilik inancı geliştikten sonra zaman zaman görülen başarısızlıklar kişinin öz yeterliliğinde önemli bir etkiye yol açmaz. (Schunk, 1989a). Öz yeterlilik algısı ile bireylerin, kendilerine verilen bir görevi başarılı bir şekilde gerçekleştirip gerçekleştirmeyecekleri belirlenebilmektedir (Bong. 1995).

Akademik öz- yeterlilik’’ bireylerin önceden planlanmış eğitim başarılarına ulaşabilmeleri için gerekli olan eylemleri organize edebilme ve bu eylemleri gerçekleştirebilme kapasiteleri hakkındaki yargıları’’ olarak tanımlanabilmektedir.(Lee, 2005, s.490); Linnenbrink & Pintrich, 2003, s.120 akt: Özsüer, İnal, Uyanık & Ergün, 2011, s.116). Bandura (1977), insanların, yaşamları boyunca edindikleri deneyimlere dayalı olarak, kendi baş etme yeteneklerine ilişkin, özel inançlar geliştirdiklerini ve sahip oldukları özyeterlilik inançları geliştikçe davranış değişikliğinin de arttığı belirtilmiştir. Böylelikle, bir davranışın başarı ile yapılmasında, kişinin sahip olduğu yeterlilik inancının, o davranışın yapılmasını etkilediği ve yönlendirdiği söylenebilir.

Makalenin devamı için TIKLAYINIZ.

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir