Çocuklarınızın Sorunlarını Oyunla Çözün

Çocuklarınızın Sorunlarını Oyunla Çözün

Arkadaşlar Psikolojik Danışman & Pedagog Mehmet Teber’in yazısını sizlerle paylaşıyorum.

Oyun, çocukların kendilerini ifade ettikleri, iç dünyalarını yansıttıkları bir alandır. Bir çocuk size kendini kelimelerle ifade edemeyebilir. Çocuğun konuşma ve dil becerileri size iç dünyasını aktarmak için yetersiz kalabilir. Bu nedenle oyunlar çocukların iç dünyasını keşfetmek, ruhlarında açılan acılara ulaşmak için önemli bir araçtır.

Geçtiğimiz günlerde Dr. Byron Norton ile birlikte iki günlük bir oyun terapisi eğitimindeydik. Norton, hayatının 40 yılını çocuklarla oyun oynayarak geçirmiş en az 40.000 oyun terapisi yapmış ve gözlemlemiş bir uzman. Bugün, onun bahsettiği ve ailelerin de işine yarayacak birkaç noktadan bahsetmek istiyorum.

Norton diyor ki: “Eğer çocukta bir davranış sorunu görünüyorsa bu, çocuğun ruhunda bir acının olduğunu gösterir.” Yani şiddet uygulayan, kızgınlık gösteren, altına kaçıran, çeşitli fobilere sahip çocukların iç dünyasında yaralar var. Çocuklar bu yaraları davranış sorunları olarak ortaya koyuyorlar ve durduk yere bu yanlış davranışları sergilemiyorlar.

Norton’un ikinci vurguladığı nokta ise çocukların yetişkinleri bazı metaforlar kullanarak iç dünyadaki bu acıları hakkında bilgilendirmesiydi. Hiç acil durum olmadığı halde okulun yangın alarm düğmesine basan bir kız çocuğunu örnek verdi Norton. Herkes panik içinde kaçışırken, o düğmenin başında beklemişti. Okul idarecileri yanına gelip kızmışlar ve neden bu düğmeye bastığını sormuşlardı. Kız cevap hiç cevap vermemişti tabi. Bu kız, terapiye geldiğinde yakın bir akrabası tarafından sürekli taciz edildiği görmüştü uzmanımız. Yani kızcağız, o alarm düğmesine basarak, metaforları kullanarak mesaj veriyordu. Diyordu ki, “Benim hayatımda ters giden bir şeyler var, bana yardım edin. Acil bir durum bu.”

Doktor Norton, çocukların bu metaforlarının takip edilerek, onların hayatı ve yaşadıkları hakkında bir ipucuna sahip olunabileceğini anlatıyor. Metaforları gözlemlemenin en kolay yolunun ise çocukların oyunlarını gözlemlemek olduğuna değiniyor.

Kendi terapilerimde on yaşlarında bir çocuğun oyuncaklarla oynarken, oyuncakları tamamen soyduğunu görmüştüm. Ailesine, çocuğu tamamen soyarak mı yıkadıklarını sorduğumda anne “Evet” cevabı vermişlerdi. Çocuk oyun içerisinde kendi hayatında olan bir şeyin mesajını vermişti. Yine bir başka çocuk, oyun odasındaki yırtıcı hayvanların sürekli ağızları ile oynuyor. Dişlerine bakıyor ve elini ağızlarına sokup, ağızlarını çekiştiriyordu. Çocuk metaforik olarak diyordu ki, “Ağzıyla bana zarar veren birisi var.” Aileye konuyu açtığımda evdeki büyük bir kardeşin sürekli çocuğu küçümsediği, hakaret ettiği ve onunla dalga geçtiği ortaya çıkmıştı. Bir başka oyunda ise çocuk, beni oyuncak silahla yaralamış, sonrasında odadaki birçok hayvanı getirerek kafama pisletmişti. Bu çocuk ciddi bir travma yaşamış, şiddet davranışları ve cinsel içerikli davranışlar gösteren bir çocuktu. Sürekli içki içen bir baba tarafından kafasına vurularak dövülüyordu.

Kısacası çocuğun oyunları aslında onların iç dünyaları hakkında oldukça ipucu veriyor. Çocuklarınıza oyuncak seçerken, yırtıcı hayvanlardan, evcil hayvanlara; bebeklerden, askerlere; legolardan, maskelere kadar çeşitli oyuncaklar alarak evde küçük bir oyun odası kurabilirsiniz. Onun seçtiği oyuncaklar, oyunda kullandığı kelimeler, yüz ifadeleri çocuğunuzun iç dünyası hakkında size oldukça bilgi verecektir aslında. Sadece yapmanız gereken biraz daha dikkatli gözlemlemek.

Oyun terapisinin son aşaması ise, yine oyunla çocuğun tespit edilen problemlerinin çözümü ve çocuğun bu problemlerin çözümü konusunda yüreklendirilmesidir. Kimi zaman çocuk, oyun esnasında yaşadığı travmaya döner ve ona o travmayı yaşatan kişiyi oyun içinde cezalandırarak bir çözülme yaşar. Kimi zaman ise, terapistin yapılandırdığı bir oyun içinde kendi sorunlarını çözecek ipuçlarını bulabilir.

Özetle şunu diyebiliriz ki, söz konusu çocuk olduğunda oyun deyip geçmemek gerekiyor.

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir