Okulda Başarısız Olan Üstün Zekalı Çocuklar

Okulda Başarısız Olan Üstün Zekalı Çocuklar

Arkadaşlar, anne baba olarak çocuklarımızın akademik hayatlarında başarılı olmasını isteriz. Hele çocuğumuz üstün yetenekli bir çocuksa başarısızlık asla olmamalı yargısı hakimdir. Üstün yetenekli çocuklarımızın da başarısız olabileceğini, bu başarısızlığın nedenlerini, ailelerin bu başarısızlıkta ne kadar sorumlu olduğunu, bu üstün zekalı çocuklarımızı başarısızlıktan kurtaracak yöntemleri anlatan Çağdaş Eğitim Dergisinde yayınlanmış Doğan Çağlar tarafından yazılmış Okulda Başarısız Olan Üstün Zekalı Çocuklar Makalesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

İlk bakışta üstün zekalı  çocukların başarısız ve ciddi şekilde başarısız olması şaşırtıcı  ve inanılmaz bir durum olarak görülmekte ve kabul edilmemektedir. Hatta mantıksız bir varsayım olarak düşünülmektedir. Çünkü üstün zekanın her engeli yeneceği ve muhakkak başarıya ulaşabileceği kanısı hakim bir kanıdır. New York Columbia Üniversitesi’nde üniversite üstü-Yüksek Lisans öğrenimim sırasında bu konuda ülke çapında üst düzeyde görev yapan eğitimciler için 15 gün süreli bir seminer düzenlenmişti. Bu seminere o zaman ben de katılmıştım.Seminerin konusu “Üstün Zekalı Çocuklar ve Okul Başarısızlığı” gibi ilk anda o zaman bana da çok garip gelen çarpıcı bir sorun idi. Seminere katılanların bir çoğu benim gibi düşünüyor ve bunun olmayacağı ön yargılarla –cehaletin verdiği cüretle– reddediyor ve konuya karşı başta olumsuz bir tavır alıyordu. Fakat bu konuda yapılan araştırmaların ve bulgularının konuşturulduğu seminerde üstün zekalı çocuklar arasında başarısızların olduğu ve olacağı gerçeği başta direnenler tarafından rahatlıkla kabul edilmişti. Son zamanlarda okullarda başarısız olan üstün zekalı çocukların durumları ve başarısız  olmalarında etkili olan etmenlerin saptanması önemli bir araştırma konusu oldu. Araştırmacılar üstün zekalı çocukların başarısızlığında en önemli rol oynayan nedenleri bulmak için büyük çabalar sarfetmeye ve bulmayı denemeye başladılar. Bu yazım özellikle bu konuda yapılan araştırmaların bulgularını açıklamaya ayırdım. Yazımda her araştırmayı ayrı ayrı tartışma ve özetleme yerine yapılan tüm araştırmaların bulgularını özetlemeyi ve benzer bulguları dört ana başlık altında açıklamayı uygun buldum. Bu dört ana konu şunlardırç

1. Başarısız üstün zekalı çocukların oranı.

2. Başarısız üstün zekalı çocukların aile yapısı ve örüntüsü.

3. Başarısız üstün zekalı çocukların belirgin özellikleri ve tavırları

4. Üstün zekalı çocukları başarısızlıktan  kurtaracak bazı etkili yöntemler

1. BAŞARISIZ ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN ORANI

Bugün çeşitli seviyelerdeki okullara devam eden ve üstün zekalı olduğu bilinen çocuklardan bir kısmının başarısız bir kısmının ise ciddi derecede  başarısız oldukları hayretle görülmektedir. Bunların oranları okuldan okula değişmektedir. Bu konuda birçok araştırmalar yapılmıştır. Ancak bunlardan ikisinin bulguları birbirinden çok farklı olduğu için burada Alter ve Wilbar’in araştırmalarının bulguları ayrıntılı olarak verilecek, diğerlerinin ortak bulguları birleştirilerek  açıklanacaktır. Alter, sosyo ekonomik seviyesi yüksek ailelerin bulunduğu bölgenin bir lisesinde zekâ bölümleri 130 ve daha yüksek olan öğrencilerin okul başarıları üzerinde bir araştırma yaptı. Bu araştırmada üstün zekalı çocukların % 42’sinin başarısızi % 6’sının ise ciddi derecede başarısız olduğu görülmüştür. Alter aynı araştırmayı  bağımsız yatılı bir okula devam eden ve zeka bölümleri 130 ve daha yukarıda olan üstün zekalı çocuklar üzerinde tekrarlamıştır. Bu okulda üstün zekalı çocukların % 9’unun başarısız olduğunu ve ciddi derecede başarısız olan hiç bir çocuk olmadığını saptamıştır. Wilbar, California Zihin Olgunluk Testinde 130 ve daha yukarıda zeka bölümüne sahip üstün zekalı çocukların okul başarıları üzerinde yaptığı araştırmada bunların % 16’sının başarısız %3’ünün ise ciddi derecede başarısız olduklarını saptamıştır. Bu konuda daha birçok araştırmalar  yapılmıştır. Bu araştırmaların  bulguları ülke içinde bölgeden bölgeye, bir şehirde semtten semte, okuldan okula önemli derecede farklılıklar göstermektedir. Ancak bunların hiçbirinde üstün zekalı çocukların başarısızlık oranı Alter’in bir yatılı okulda araştırma yaparak bulduğu % 9’un altına düşmemiştir.. Bu araştırmalarda başarısız olan üstün zekalıların üçte ikisinin erkek, üçte birinin ise kız olduğu görülmüştür. Fakat kız ve erkekler arasındaki bu belirgin farkın nedenleri ile ilgili bir açıklama yapılmamıştır.

Çeşitli semtlerde yapılan araştırmaların sonuçlarından tahmin edileceği gibi üstün zekalı çocukların başarısızlığında  aile, okul ve çocuğun yakın çevresinin önemli rol oynadığı görülmektedir

2. BAŞARISIZ OLAN ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN AiLE YAPISI VE ÖRÜNTÜSÜ

Bu konuda araştırma yapan araştırmacıların  birçoğu bütün çabalarını üstün zekalı çocukların aile yapısı ve aile bireyleri arasında ilişkileri incelemek için toplamıştır. Üstün zekalı çocuklardan çok başarılı olanların aileleri ile başarısız olanların aileleri arasında yapısal benzerlik ve ayrılıkları incelemeye ağırlık verilmiştir, özellikle sağlıklı kişilik  gelişimi ve başarıyı etkileyen ailenin yapısal farklarını bulmaya özel çaba gösterilmiştir. Araştırmada bilgi toplamak için anketler, çeşitli ölçekler, mülakat, vaka incelemesi, çeşitli kayıtların incelenmesi, envanterler ve benzeri teknikler kullanılmıştır. Bu teknikler ile başarısız üstün zekalı çocukların aileleri ile başarısız üstün zekalı çocukların ailelerinde buldukları bulgular birbirleri ile kıyaslanmış ve kıyaslamalar sonunda araştırmacılar genellikle başarısız olan üstün zekalı çocukların ailelerin yapısal özelliklerinin aşağıdaki hususlarda belirgin derecede farklı olduğunu göstermiştir.

Başarısız ve ciddi derecede başarısız olan üstün zekalı çocukların ailesinde,

a. Ya çocuğu fazla koruyor, ya reddediyor yahutta ondan çok şeyler bekliyor. Bu çocuklarda aşırı kaygıların oluşmasına yol açıyor.

b. Ana babalar arasında sık sık çatışmalar oluyor ve çocuk eğitimi konusunda belirgin fikir ayrılıkları görülüyor.

c. Genellikle ana baba çocuğa karşı kararsız, birbirinin zıddı olan tavırlar almaktadır. Bugün ödüllendirdiği bir davranışı yarın cezalandırmaktadır.

d. Ana baba boşanmıştır veya ayrı yaşamaktadır

e. Ana baba kendi problemlerinin sebebi olarak çocuğu görüyor ve onları suçluyorlar.

f. Evde baba yoktur, sadece mutsuz, çocuğuna karşı kötü niyet ve düşmanlık hisleri duyan bir anne vardır.

g. Genellikle ailenin yaşamı ya baba ya ana hakimiyetine dayalı olarak kontrol ediliyor ve sürdürülüyor.

h. Ana babanın çok az demokratik olduğu görülüyor.

ı. Babalar çocuklarına karşı  sert ve olumsuz tavırlar almaktadır.

i. Evde çocukları öğrenmeye ve okumaya teşvik edecek ve onların yararlanacağı kitap çok azdır.

j. Ana baba ve ve çocuklar arasında çok az fikir alışverişi olmaktadır. Ana babanın az aktif, az güvenli, az sevgi bağlarına sahip oldukları ve çocukların başarılı olması için cesaretlendirmede çok az ve sınırlı çaba göstermekte oldukları görülüyor.

k. Ana baba çok ciddi olup çocuklarını çok sınırlı hareket etmeye zorlamaktadır.

Yukarıda sıralanan özelliklerin hepsi bir ailede bulunmayabilir. Bunlar incelenen tüm ailelerde birer ikişer görülen özelliklerdir. Esasen bazı araştırmacılar bu konuda hemfikir değildirler. Hatta onlardan biri başarılı üstün zekalı çocukların aileleri ile başarısız üstün zekalı çocuklarının ailelerinin yapısı ve aile fertleri arasında oluşmuş davranış görüntüleri arasında bir fark olmadığını iddia etmektedir. Bir araştırmacı olarak belki de incelediği ailelerde bu farkı görmemiş olabilir. Esasen aile yapısını incelemek ve yapısal bozuklukları ve çocuklarına karşı tutumlarını ortaya çıkarmak çok zor bir iştir. Ancak başarılı üstün zekalılar ile başarısız ve ciddi düzeyde başarısız üstün zekalı çocukların aile, okul ve yakın çevrelerinde bazı farklılıklar olması gerekir. Zekanın fonksiyonel olarak varlığını göstermesi ve potansiyeli seviyesinde gelişmesi büyük ölçüde çevreye bağlı bir husus olduğu araştırmaların ortaya çıkardığı somut bir gerçektir. Çevrenin üstün zekalıların başarılı veya başarısız olmasında etkili olmayacağını düşünmek ve söylemek doğru olmaz. Üstün zekalıların her yaşta karşılaştıkları sorunlar için uygun çözüm yolu seçebilecek çok yönlü üstün yeteneğe sahip olduklarını düşünmek hatalı olur. Onların da başarılı olması, mutlu bir yaşam içinde bulunmaları, yeteneklerini geliştirmek için daha zengin olanaklara sahip, teşvik edici, ödüllendirildikleri bir çevre içinde bulunmalarına bağlıdır. Gelişim için gerekli bu şartların hazırlanmadığı ailelerde bulunan üstün zekalı çocuklar aile çevresine karşı büyük bir ihtimalle birkaç tür olumsuz tepki örüntüsü geliştirirler. Üstün zekalı çocuklardan bazıları akademik, okul başarısını düşürme yolunu seçecektir. Bazıları kendini geri çekecek ve başarısız olmak için çaba harcamayacaktır. Diğer bir kısmı ise yarıştan ve mücadeleden vazgeçip kendi kendine başarısızlığa teslim olacaktır. Bu çocukların çoğu duruma isyan, muhalefet şeklinde cevap vereceklerdir. Başarısız üstün zekalı çocuklar genellikle bütün otoriteyi tehlikeli ve yıkıcı bulurlar. Birçok öğrenci liderleri bu gruptan çıkar ve karşılarına çıkan büyük gruplar karşısında isyanlarını dışa vururlar.

3. BAŞARISIZ ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN BAZI ÖZELLİKLER VE TUTUMLARI

Yüksek başarılı ve başarısız üstün zekalıların özellikleri ve tutumları üzerinde yapılan araştırmalar sonunda önemli bazı farklılıklar  bulunmuştur. Her iki grubun özellikleri ve tutumlar› birbirleri ile kıyaslanmıştır. Genellikle başarısız ve çok başarısız üstün zekalı çocuklarda aşağıda sıralanan özelliklerin ve tutumların belirgin olduğu görülmüştür. Bunlar,

a. Kendilerine karşı az güvenli, moralleri düşük ve zihnen öğrenmek için çok az tecessüse sahiptir.

b. Çalışma alışkanlıkları azdır. Çünkü çalışmayı denedikleri zaman çok iyi öğreneceklerini ümit ederler.

c. Az sistematik ve plansız çalışırlar.

d. Sosyal durumlarda sevmek ve sevilmekte önemli derecede düşük puan alırlar.

e. Antisosyal olmaya yönelirler, sosyal etkinliklere karşı az ilgilenirler ve ve akranları ile akademik konuları tartışmaya hiç ilgi duymazlar veya çok az ilgi duyarlar.

f. Okul içi ve okul dışı etkinliklerde çok az aktiftirler.

g. Öğretmenlerine ve okul çalışmalarına karşı olumsuz tavır ve davranışlar gösterirler.

h. Kendilerini bir grupta kabul ettirecek ve onlara satacakları hünerleri vardır. Veya çok azını kullanırlar,

ı. Macera ve heyecan dolu mesleklerden hoşlandıklarını söylerler.

i. Olumsuz benlik kavramı sıfatlarını çok kullanır ve onlara önem verirler.

J. Belkide sağlık durumlarına bağlı veya okuldaki tutumlarla ilgili olarak sık sık okul davranışsızlıkları gösterirler.

k. Mekanik ve resim konuları, sanat konuları ile ilgilenirler. Fen dalını en kolay ve en çok hoşlandıkları konular, yabancı dil ve matematiği ise en zor ve hiç hoşlanmadıkları konular olarak nitelerler.

l. Dil ile ilgili zeka dereceleri, dile dayalı olmayan alanlardaki zeka derecelerinden önemli derecede düşüktür.

m. Kendi alemlerine dalmayı ve az atılgan olmayı tercih ederler. Ancak motor kontrol gerektiren durumlarda tepkilerini tutmak ve ayarlamak için daha yeterli olmayı isterler.

n. Hayallerinde ve hayalî süreçlerinde daha çok geleceğe oryante olmuş görünürler.

o. Ani ödüllerle az ilgilenirler. Gelecek amaçları planlamak için önceden verilen ödüllerden haz alma eğilimi gösterirler.

ö. Olumsuz davranışlarda birbirlerini desteklerler.

r. Okul çalışmalarında başarılı olmak için olumlu ümitleri çok zayıftır. Ümitsizdirler.

s. Uyum envanterlerinde daha çok saldırganlık ve uyumsuzluk puanları yüksektir.

ş. Bazıları okul ve ders konularını çok kolay bulurlar ve bu konuların kendileri için çok anlamsız olduğundan ilgilenmediklerini önemle belirtirler. Bu özellik aşağı yukarı en yaygın görülen bir özellik olarak görülmektedir.

t. Erkek üstün zekalı çocuklar kendileri hakkında çok olumsuz duygulara sahiptirler. Kızlar ise kendilerine karşı bazen çok olumlu, bazen çok olumsuz uçlarda değişik duygulara sahiptirler.

Bu özelliklerin hepsinin aynı çocukta olması düşünülmemelidir..Ancak çocuğun durumuna göre bir veya birkaçını sürekli olarak görmek mümkündür. Bu çocukların motivasyon noksanlığı, ilgi noksanlığı ve onlara yapılan dış baskılar ve gerçekleşmesi olanak dışı istekler yüzünden öğrenmeye karşı istenmeyen bir seri tavır ve davranışlar geliştirdikleri görülür, bu tavır ve davranışların türü ve sayısı ile olumsuzluk derecesi çocuğun içinde bulunduğu ortama ve geçmiş yaşantılarına göre değişebilir.

4. ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARI BAŞARISIZLIKTAN KURTARACAK BAZI YÖNTEMLER

Bu konuda birçok inceleme ve araştırma yapılmaktadır. Fakat bunların sonucu önemli sorunu ortadan kaldıracak nicelik ve nitelikte değildir. Daha çeşitli ve derin inceleme ve araştırmaların yapılması gerekmektedir. Ancak bu güne kadar yapılan araştırmaların ışığı altında aşağıdaki önlemlerin alınması ve çalışmaların yapılması uygun olacaktır.

a. Bu konuda uzun süreli rehberlik programı  hazırlamak ve uygulamak gerekir. Hazırlanan bu rehberlik çalışmalarının öğrenciyi, ana-baba, öğretmenleri ve çocuğun yakın çevresindekileri içine almasına özel bir önem verilmelidir.

b. Uzun süreli danışmanlık yapılması gerekir. Danışmanlık çalışmalarında rehberlik programında olduğu gibi öğrenci, ana baba ve öğretmenleri kapsamına almasına özel bir önem verilmelidir. Danışmanlık çalışmalarında sorunların saptanması, saptanan sorunların ana baba ve öğretmenler tarafından görülmesi ve sorunun çözümlenebilmesi için herkesin kendi payına düşeni yapmayı kabullenecek yönde ve düzeyde yapılması sağlanmalıdır.

c. Bu durumda bulunan öğrenciler ve gerekirse ana babalar ile grup ve bireysel terapi (sapıtım) çalışmaları yapılmalıdır.

d. Ana babaya çocuklarının başarılı olması için neler yapmaları gerektiği ve neler yapabileceği açıkça anlatılmalı ve bu gereği görmelerine yardım edilmelidir.

e. Okul müfredat programlarındaki dersler ve derslerin konuları ile ders araç ve gereçleri üstün zekalı çocukların öğrenim ihtiyaçlarına cevap verecek düzeyde zenginleştirilmeli, onlar için anlamlı duruma getirilmelidir.

Konuyu özetleyecek olursak uygun gelişim ortamı içinde bulunmayan üstün zekalı çocuklar bulunduğu ortamın etkileme derecesi ile oranlı olarak yetenekli oldukları akademik çalışmalarda, okul çalımalarında % 9 ilâ % 48 arasında başarısız oldukları görülmektedir. Onları başarısızlığa düşüren etmenleri üstün zekalı çocukların kendi kendilerine zekaları ile etkisiz hale getirecekleri ve yüz yüze geldikleri sorunları kendi kendilerine çözümleyeceklerini bekleyemeyiz. Çevresinde onları başarısızlığa götüren sebepleri bulmak, ortadan kaldırmak için ana baba, okul, öğretmen ve başarısızlığa düşen öğrencilerle çalışarak  işbirliği yaparak sorunları çözümleyecek önlemleri birlikte kararlaştırıp almak gerekir. Bu suretle üstün zekalı çocukların zeka düzeylerine yakın başarı  göstermeleri sağlanabilir…

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir