Çocukların Zekâsını Geliştirmek Bizim Elimizde

Çocukların Zekâsını Geliştirmek Bizim Elimizde

Arkadaşlar “çocuklarımızın zekasını geliştirmek için neler yapmalıyız?” sorusunun cevabını Yrd.Doç.Dr. Faruk Levent’in kaleminden sizlerle paylaşıyorum.

Çoğumuz, zekânın doğuştan geldiğini ve değiştirilemeyeceğini düşünür. Oysa zekâyı geliştirmek mümkündür. Zekâ oluşumunda genetik yapı ağırlıklı rol oynasa da çevresel yani yetişme ortamına bağlı faktörler de bu potansiyelin gelişmesinde ya da körelmesinde etkili olur. Örneğin; üstün zekâlı olarak dünyaya gelen bir çocuk, sahip olduğu koşullara bağlı olarak gerekli uyaranları almazsa, zihinsel kapasitesini istenilen oranda ortaya çıkaramaz. Özellikle çocukluk döneminde zekâ gelişimi, hem anne-babaları hem de öğretmenleri yakından ilgilendiren bir konudur.

Bir bebek, beyninde 180 milyar hücreyle dünyaya gelir. Bu hücreler nöronlarla (sinir hücreleriyle) birbirine bağlanmıştır. Bir sinir hücresi çevresindeki diğer hücrelerle ne kadar çok bağlantı kuruyorsa, yani sinaps meydana getiriyorsa zihinsel gelişim o kadar aktif demektir. Anne ve babadan kalıtım yoluyla bebeğe geçen genlerin belirlediği bağlantı sayısı 50 milyon civarındadır. Bu bağlantı miktarı, çevrenin olumlu etkisiyle trilyonlara varan sayıya kadar ulaşabilir. Başka bir ifadeyle çocuğa çevresel uyaran açısından ne kadar zengin bir ortam sunulursa, onun beynindeki sinaps sayısı da o denli fazla olur.

Beyin fonksiyonlarımız hakkında yapılan araştırmalar, zekâ ve hafızanın % 85’inin on yaşına kadar tamamlandığını göstermektedir. Dolayısıyla 4-10 yaş arasındaki süreç, beyinde kurulacak bağlantıların artırılması ve zihinsel potansiyelin ortaya çıkartılması için kritik öneme sahiptir. Bu doğrultuda, okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocukların zekâ gelişimini desteklemek için anne-baba ve öğretmenler olarak neler yapabileceğimize ilişkin öneriler aşağıda maddeler halinde özetlenmiştir.

Sağlıklı yiyecekler yemesini sağlayabiliriz. Zihinsel gelişim için sağlıklı beslenme şarttır. Özellikle ilk çocukluk döneminde beynin gelişimi, alınan besin miktarı ve değeri ile yakından ilişkilidir. Belli mineraller ve protein yönünden zengin beslenme beyin gelişimi için çok faydalıdır.

Günlük hayatınızdaki kişiler, nesneler, olaylar hakkında çocukla konuşun. Onunla konuşmamız, zihinsel gelişimlerini olumlu yönde etkileyerek daha zengin bir kelime dağarcığına sahip olmasını sağlar. Ayrıca ona sorular yöneltin ve cevaplaması için zaman tanıyın. Ancak bu sorular, cevapları “evet” veya “hayır” olacak şekilde kapalı uçlu sorular değil, onları düşünmeye sevk edecek ve beyin fırtınası yaşamalarını sağlayacak şekilde açık uçlu olmalıdır.

Yapılan araştırmalar 8-12 yaşları arasında kitap okumanın zekâ gelişiminde büyük oranlarda etkili olduğunu göstermektedir. Kitap okurken beynin sağ ve sol yarım küresi aynı anda çalıştırır ve beynimizde yeni sinapslar oluşur. Bunun yanında kitap okuma; kelime dağarcığının gelişimi, sosyal zekânın kullanılması, problemlere alternatif çözümler bulma ve üreticiliğin artmasında etkin rol oynar. Bu nedenle okul öncesi dönemde çocuğa her gün düzenli olarak yüksek sesle kitap okuyabiliriz. Okunan şeyin sadece çocuk kitabı olması şart değildir. Bir dergi veya gazeteyi de yüksek sesle okuyarak onların zihinsel gelişimini destekleyebiliriz.

Çocukluk döneminde oyun oynamak zekâyı geliştiren önemli bir etkinliktir. Oyun yoluyla çocuklar araştırma, objeleri tanıma ve problem çözme becerilerini kazanırlar. Şekil, renk, boyut, ağırlık, hacim, ölçme, sayma, zaman, mekân ve uzaklık gibi birçok kavramı oyun oynarken öğrenirler. Bu nedenle ebeveyn olarak görevimiz, öğrenmeye hazır olan çocuğa uygun oyun ortamları sunmaktır.

Oynadığı oyuncak ve objelerin çocuğun zekâsını geliştirici ürünler olmasına özen gösterebiliriz. Bu tür oyuncaklar, farklı zihinsel işlevler gerektirdiği için akıl yürütme yeteneklerini harekete geçirir. Örneğin anne baba olarak çocuğumuza oyuncak alırken erkekse araba kızsa bebek gibi standart oyuncakların yerine ona zekâsını geliştirici oyuncaklar alabiliriz. Böylece çocuğun zihinsel fonksiyonlarını daha etkin kullanması için onun zekâsına yatırım yapmış oluruz.

Çocukların zevkle oynadıkları yap-boz, bilmece çözme, dama, sudoku, satranç, eşini bulma oyunları, benzer resimler arasındaki farkı bulma ve kelime oyunları gibi aktiviteler onların zekâ gelişimine katkı sağlamanın yollarından biridir.

Çocuğun televizyon seyretme alışkanlığını yaşına uyumlu olacak şekilde sınırlayarak eğitici nitelikteki programları seyretmesini sağlayabiliriz.

Düzenli spor yapmak; insan bedenini fiziki yönüyle geliştirdiği gibi beyin gelişimi ve hafızaya da olumlu katkılar sağlar. Çocukluk döneminde nesneleri tutma-atma, emekleme, yürüme, koşma, zıplama, atlama gibi hareketler yoluyla çocuklar fiziksel kontrollerini sağlar ve özgüven duygularını geliştirir. Bununla birlikte sportif hareketlerin, çocukların liderlik özellikleri kazanmalarını, sorumluluk almayı öğrenmelerini ve karakter gelişimini pekiştirdiği birçok kaynakta yer almaktadır.

Çocuğu sosyalleştirecek ortamlara götürerek onun diğer insanlarla iletişim kurmasını sağlayabiliriz. Onunla birlikte markete, alışverişe ve oyun parkına gitmek gibi günlük basit etkinlikler çocuğun sosyal uyaran almasına ve sosyal becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur.

Zekânın büyük bir bölümü ilk on yaşına kadar tamamlandığı için çocukluk döneminde sunulan nitelikli öğrenme ortamları bireylerin gelecekteki başarısının temelini oluşturur. Başka bir ifadeyle çocuklara yeteneklerini geliştirecek uygun ortamların sağlanması toplumda nitelikli insanların yetişmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda geleceğin yetişkinleri olacak çocuklarımızın zekâ gelişimini desteklemek, tüm anne-babaların ve öğretmenlerin işbirliği içinde uyumlu çalışmasıyla mümkün olabilir.

Zihinsel potansiyelini maksimum seviyede kullanan nesiller yetiştirmemiz dileğiyle…

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir