Üstün Potansiyelli Çocukların Eğitimi Nasıl Olmalı?

Üstün Potansiyelli Çocukların Eğitimi Nasıl Olmalı?

Arkadaşlar Selçuk Tütak’ın Kamu Ajans’ta yayınlanan yazısını sizlerle paylaşıyorum.

Ülkemizde tespit edilen ve buna göre eğitim şansı bulan öğrenciler bir şekilde sahile selametle çıkabiliyor. Tespit edilen fakat buna göre eğitim şansı bulamayanlar çırpınarak bir yerlere varmaya çalışıyor. Tespit edilemeyen ve kendi haline bırakılan çocuklar ise ufukta kayboluyor. Bu ihtiyaca binaen dünya genelinde gelişmiş ülkelerin ciddi rakamlarla desteklediği ve önemsediği üstün potansiyelli çocukların nasıl eğitilmesi gerektiği ile ilgili püf noktaları sizinle paylaşacağım.

ZEKA SEVİYESİNE GÖRE EĞİTİM ŞART

Üstün zeka demek, üstün yetenekler anlamına gelir.Üstün yetenekler ve kabiliyetler de farklı alanlarda doyum ihtiyacı doğurur. Gereksinimleri mütenevvi olur. Geleneksel okullarda ve sabit müfredat uygulayan klasik öğretmenler bu tarz çocukların bilinçli veya bilinçsiz, kabiliyetlerinin sönmesine hatta gerilemesine sebep olurlar. Sınıflarında ahenk isteyen bu gelenekçi tutum, üstün potansiyelli bir öğrenci için anlaşılamamak, önemsenmemek, ihtiyaçlarına cevap alamamak gibi hayal kırıklıkları yaşatır.Duygularını bastırır.Belirli bir süre veya dönem çaba gösteren ve mücadele eden bu durumdaki öğrenciler sonunda sisteme teslim olurlar.Teslim olmayanlar da eğitim ve öğretime düşman olur, nefret ederler. Çok fazla soru soran, herkesten önce; söz hakkı beklemeden cevap veren, ödevini çok daha hızlı bitirip ortalığı karıştıran bu düzeydeki öğrenciler akranlar tarafından ve sistem tarafından istenmeyen, ”düzen bozucu öğrenci”, ”hiperaktif”, ”dikkat dağınıklığı olan öğrenci” yakıştırmalarıyla karşı karşıya kalabilirler. Kural koyucuların kurallarını sorguladığında ise bunun ”haddini aşma” olarak görüldüğü durumlarda çocukta oluşan iç depremi, fazlasıyla yıkıcı olur.

Yukarıdaki mezkur durumların pasifize edilmesi için önce üstün zeki veya üstün potansiyelli çocuklar için özel müfredat uygulayan bir kurumun bulunması gerekiyor. Eğer böyle bir kurum yoksa bünyesinde özel sınıf açan okullar araştırılmalı ve çocuğun buralarda eğitim alması sağlanmalıdır.  Eğer bu şekilde bir sınıfa da ulaşılamıyorsa veya maddi olanaklar imkan vermiyorsa o zaman kendini geliştiren, öğrenci merkezli ders işleyen, mental aritmetik, akıl ve zeka oyunları, hızlı okuma, İngilizce, bilgisayar, drama, müzik vs gibi eğitimler almış bir öğretmenin eşliğinde eğitim alması lazım. Bunun haricinde artık ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan bilim sanat merkezlerinden destek alınabilir. Normal eğitim gören öğrencilerin de hafta sonu ve hafta içi öğleden sonraları katılabileceği zeka seviyelerine uygun ek eğitim verilen bu kurumlara başvuru yapılabilir. Bir diğer kurum ise Tübitak…Bu kurumda yapılan yarışmaların ve etkinliklerin takip edilerek çocukların gelişmesinde ve ihtiyaçlarına cevap verilmesinde katkısı olur. Son olarak zeka konusunda faaliyet gösteren dernek ve vakıflar ile işbirliği yapılabilir. Eğer böyle bir imkan da yoksa o zaman iş yükünün tamamı ebeveynlerin omzuna yüklenir. Ebeveynler önce kendileri araştıracak, yetiştirecek ve çocuklarının ihtiyaçlarını bu şekilde karşılamak durumunda kalacaklardır.

EĞİTİCİLERE ÖNEMLİ PRENSİPLER

• Eğitim programı farklı zeka alanlarını kapsayıcı olmalıdır.

• Disiplinler arası işbirliği müfredata yansıtılmalıdır.

• Üniteler birbirinden bağımsız olmamalı, sarmal yapıda, yapılandırıcı eğitim sistemi ile şekillenerek geniş kapsamlı olmalıdır,

• Eğitim müfredatı zenginleştirilmelidir.Örneğin mental aritmetik, akıl ve zeka oyunları, drama, müzik aleti çalma, basit bilimsel deneyler veya ikinci, üçüncü bir dil öğrenme imkanı gibi hizmetler sunulmalıdır,

• Yüzeysel bilgi yerine kapsamlı ve derinlemesine bilgi ağı oluşturulmalıdır.

• Üstün zekilerin olduğu bir sınıfta da zeka farklılıkları ve ilgi alanlarının çeşitliliği söz konusu olacağından sınıfta bağımsız bir çalışma köşesi de oluşturulmalıdır.

• Sıkça beyin fırtınası etkinlikleri yapılmalı,

• Üretkenlik ve yaratıcılık geliştirici faaliyetler yapılmalı,

• Tümevarım, tümdengelim, analiz, sentez ve soyut düşünme becerileri-kazanımları iyi işlenmeli, • Bilgi yüklemek yerine bilgiye ulaşma yolları kavratılmalıdır.Bu süreçte öğretmen rehber rol model olmalıdır.

• Problem çözme becerilerini;  araştırma, inceleme,  ve keşfetme gibi yollarla öğrenmeleri sağlanmalıdır.

• Benzer zeka alanlarına sahip öğrenciler kümelendirilebilir.

• Çocukların duyuşsal, bilişsel ve psikomotor özelliklerin geliştirilmesine yönelik süreçler iyi izlenmeli ve zenginleştirilmelidir.

• Temel ahlaki değerler somut olarak işlenmelidir.

1 Yorum

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir